Trajik bir aşk hikayesini odağına alan film, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla hayatı altüst olan ve her şeye sil baştan başlayan Olga'nın öyküsünü beyazperdeye yansıtıyor. Olga esasında 1900'lü yılların başında taş ustası olarak çalışan ve Yalta'ya gidip burada işine devam eden Mustafa Usta'nın torunudur. Sovyetler'in dağılmasının ardından Sarp Sınır kapısı açılır ve Olga çalışmak ve yeni bir düzen kurmak için Trabzon'a gelir. Ne var ki kısa zaman içerisinde Trabzon'a o bölgeden gelen her kadının nataşa olarak adlandırılması sorunuyla o da tanışır. Bu esnada Cemal ile karşılaşması işleri iyiden iyiye karıştırır.